3 Mayıs 2011 Salı

Aşkın Gözyaşları






“Susmak sessiz kalmak değil dışarıya karşı sağır olmak da değil. Biz aleme gürültü için geldik. Bu gürültü kulağın değil yüreğin kıyameti olmalı. O halde kıymet bilmezlerden seni anlamalarını bekleme.“

Aşk, yaşanmadan konuşulmaz. Aşk’ı konuşanlar aşkı yaşayanları anlamaya en uzak olanlardır. Aşk’ı bilmeden dokunduğunuz her şey ateştir, acıtır, yakar. Aşk’ı zikretmek için, söz dudağa gelmeden önce cemre gibi yüreğe düşmelidir. Bakışınız, konuşmanız ,yazınız aşk kokmaz şayet bilmeden dokunuluyorsa. Aşk ne o vakit? Ah çekmede dahi aşk tüten harfler aşkı anlatmakta acizdir, acuzedir. Saatlerce, sayfalarca da edebiyatını yapsanız, kulağa hoş terennümler de söyleseniz ”ben”likten ,”Bir”liğe” geçirmediğiniz an aşktan habersizsiniz demektir. O nedenle Hz. Pir:”Aşkı mı öğrenmek dilersin? Ben ol da bil.” derken ”Bir” ol da gel demektedir. Aşk ne çektiyse aşkı bilmeyenlerin dilinden çekti. O nedenle aşk denilince sevginin cılız boyutunu,tutkuyu, beğeniyi, özentiyi aşk sandılar. Aşktan ağızlarının yandıklarını sandılar ve aşkı öcüleştirdiler. Oysa aşk benlikten çıkanların, enaniyete köle olmayan özgürlerin harcıdır.

Sinan Yağmur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...