3 Mayıs 2009 Pazar

Yitik Bilgi Felsefe ve Hikmet









Hakikati aramanın ve ona ulaşmanın formüllerini veren ve işaretlerini gösteren felsefe, çok çeşitli tanımlara muhatap olmuş bir alandır. Filozofların sayısınca felsefe tanımlarının mevcut olduğu ileri sürülse, bu ifade herhalde abartılı olmayacaktır. Nitekim bu özelliğidir ki, felsefeyi, diğer ilmî disiplinlerden ayırmaktadır. Zira felsefe; düşünce ve fikrin zenginleştiği, bir o kadar da çeşitlendiği, aynı zamanda tartışıldığı bir sahadır. Şu halde bu farklılık ve dinamizme mekanlık yapan felsefenin, içinde barındırdığı niteliklerini, kendi tanımlarını ele alarak görelim.
Felsefe: Hikmet Sevgisi
Genel ifadeyle hikmet sevgisi olarak bilinen felsefe, sanatların sanatı, ilimlerin ilmidir. İnsanın kendisini bilmesi olarak da tarif edilen felsefe, bilen insanın mümkün olduğu ölçüde kendisini İlâha benzetmesine vasıta olacaktır. Zira Allah’a en yakın olan kul, en âlim, en âdil, en merhametli ve en müşfik olanıdır (es-sîretü’l-felsefiyye). Aynı zamanda varlıklar üzerine düşünmesine ve Yapıcı’yı (es-Sânî) tanımasına yardımcı olan felsefe, kalıcı ve sonsuz hayatın başlangıcı olan ölüme bir hazırlıktır.1
Felsefe-Hikmet İlişkisi
Felsefe ve hikmet kelimeleri, çoğunlukla birbirleri yerine kullanılmaktadır.2 Dolayısıyla hikmet, bir disiplin ve düşünce tarzı olarak da felsefeyle aynı anlamlara gelmektedir. Özellikle 9. yüzyıldan sonra, Müslüman filozoflar, felsefe kavramı yerine, hikmet kavramını benimsemişlerdir.3

İlimden ayrı düşünülmeyen hikmet, Hz. Peygamber’in (s.a.v) ifadesiyle “Müminin yitiğidir. Onu nerede bulursa alır.”
Ancak kendisine hikmet verilen Hakîm Elçi (s.a.v) için, “hikmetin başı Allah korkusudur.”
Hikmete Ermek, Temiz Akıl ve Kalp

Doç.Dr. Bayram Ali Çetinkaya Nasihat Yayınları
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...